Pages

Gornji oglas

Thursday, September 25, 2008

Tuba Kendi Dizisini İzlemiyor


Tuba Büyüküstün ‘Asi’ adlı diziyle bir kez daha hayranlarının kalbini fethederken ilginç bir açıklamada bulundu. "Kendi dizim de dahil olmak üzere hiç bir diziyi takip etmiyorum".

Dizi izlemekten zevk almadığını belirten Büyüküstün, “Küçüklüğümden beri en büyük keyfim Türk filmi izlemek. Özellikle eski Türk filmlerini izlemekten asla bıkmıyorum. Onların tadı daha farklı oluyor. Şu an devam eden dizilerden ise takip ettiğim yok. Buna kendi oynadığım da dahil” dedi.

Kamera fobisi olduğunu söyleyen ve “Ailede biri eline kamera alsa yüzümü kapatırım” diyen Büyüküstün, ekranda kendisini izlemekten çekindiğini itiraf etti.

Thursday, September 18, 2008

Hadi Gözümüz Aydın Bayram Tatili 9 Gün Oldu

Çok çalışkan bir millet olduğumuz için tatili de hak ettik canım, hazır bayram da gelmişken tatili uzatıverelim gitsin ne olacak yani. Vatandaş tatil yapsın.

Bu zihniyet ne zaman değişecek, özel sektörde çoğunluk tatil yapmıyor çalışıyor, devlet zaten ağır aksak ilerliyor, resmi kuruma işiniz düştümü 1 saatte bitecek işi, şu eksik, bu fazla, memur izinli, amir yok, arşiv kilitli, sistem koptu gibi çok geçerli sebeplerle bir kaç günde ancak bitiriyorlar. Neyse şimdi devletteki memur ve işçiler bana kızacak en iyisi susayım. Şimdiden İyi Tatiller demek düşer bize.

Tatille ilgili açıklamayı okumak için tıklayın...

17.09.2008 Milliyet

Wednesday, September 17, 2008

Tuba Meme Kanseri ile Mücadele İçin Diğer Ünlülerle Aynı Kampanyada Buluştu

Tuba Büyüküstün
Tuba ve Birçok Ünlü Meme Kanseri İçin Aynı Kampanyada Buluştu

Tuba Büyüküstün, Ceyda Düvenci, İpek Tenolcay, Sinem Güven, Burcu Kara, Hülya Koçyiğit gibi ünlü isimler, Meme Vakfı’nın düzenlediği kampanya için çarpıcı pozlar verdiler.

Kanal D’de yayımlandığı günden beri büyük beğeni toplayan ve reyting rekorları kıran ‘Asi’ dizisinin güzel yıldızı Tuba Büyüküstün, meme kanseriyle mücadele çalışmalarına destek vermek amacıyla, objektif karşısına geçti. ‘Asi’deki rolüyle büyük beğeni toplayan Büyüküstün, Arap ülkelerinde de çok seviliyor. O kadar ki ‘Ihlamurlar Altında’ dizisindeki rol arkadaşı Bülent İnal ile birlikte bir Arap filminde başrol bile oynayacak.

Burcu Kara
Aralarında Yeşilçam’ın unutulmaz ismi Hülya Koçyiğit, oyuncu Ceyda Düvenci, manken-oyuncu İpek Tenolcay, manken Sinem Güven, oyuncu Burcu Kara gibi isimlerin de bulunduğu proje için çarpıcı pozlar vermeyi kabul eden Büyüküstün’ü Bennu Gerede fotoğrafladı. Tuba Büyüküstün’ün ve diğer isimlerin fotoğrafları, ‘Rowenta ile Pembe Hayat’ sergisi adı altında ekim ayı boyunca İstinye Park’ta sergilenecek. Sergiye katılan ünlü kadınlar, göğüslerini kapatan pembe aksesuarlarla poz verdiler. Pembe kurdele, pembe kelebek, pembe fular gibi değişik aksesuarlarla meme sağlığına dikkat çekmeye çalıştılar. Bu ünlü kadınlar aynı zamanda Meme Vakfı’nın devam etmekte olan projelerini anlatarak önemli bilgilere de dikkat çekecekler. Televizyon, sinema, basın ve müzik dünyasının sevilen tüm bu isimleri, meme kanseri nedeniyle kendi hayatlarından gerçek hikayeler de anlatacaklar.

17.09.2008 Hürriyet

Monday, September 15, 2008

Tuba yerine Hande


Tuba yerine Hande "Güneşi Gördüm" filmi için son dönemin en gözde oyuncularından Tuba Büyüküstün ile anlaşan Mahsun Kırmızıgül, son anda yaşanan sorunlar nedeniyle rotasını başka bir güzele çevirdi.

Filmin yapımcısı Murat Tokat yaptığı açıklamada " Tuba Büyüküstün ile her konuda anlaşılmıştı. Ancak "Asi" dizisinde oynayan Tuba'ın bize ayıracağı zaman konusunda sorun çıktı. Bizim projemize tam bir konsantrasyon gerekiyor. Bu nedenle Hande Subaşı ile anlaştık" dedi. Bu ay sonunda çekimlerine başlanacak filmde Erol Günaydın, Şerif Sezer, Altan Erkekli gibi ünlü isimler rol alacak.

15.09.2008 Hürriyet

Araplardan Tubaya Film Teklifi


Türk dizilerini Arap ülkelerinde yayınlayan MBC Grup, Türk ve Arap oyuncularının rol alacağı dev bütçeli film çekecek.

Suudi Arabistan ve Dubai`deki merkez ofislerinden Avrupa, Kuzey Amerika, Asya ve Ortadoğu`nun 24 farklı ülkesine televizyon yayını yapan grup Türk dizilerinin gördüğü büyük ilgiden esinlenerek ortak projeler yapmaya yöneldi.

MBC Grup, Türk ve Arap oyuncuların başrollerini paylaşacakları 25 milyon dolar bütçeli bir film ve dizi projesine imza atmaya hazırlanıyor. Konuyla ilgili olarak MBC Grup Türkiye Temsilcisi Daniel Abdulfettah şu açıklamada bulundu:

`Türk dizilerinden çok memnunuz. Yayınladığımız her dizi olay yarattı. Biz de bu ilgiyi daha büyük projelere taşımayı uygun bulduk. Son Osmanlı Padişahı Vahdettin`in çocuklarının öyküsünü hem beyazperdeye hem de TV ekranına taşıyacağız. Önce dizi sonra da filmi çekeceğiz. Bülent İnal, Tuba Büyüküstün, Arap oyuncularla başrolü paylaşacaklar. Çekimleri İstanbul, Şam, Beyrut, Paris gibi birçok farklı şehirde yapacağız. Yakında bu projeyle ilgili basın toplantısı düzenleyeceğiz.`

Bakalım proje gerçekleşecek mi? Eğer hayata geçirilebilirse iki eski aşık (Bülent İnal - Tuba Büyüküstün) ne yapacak?

Tuesday, September 9, 2008

Tuba Türkiye'yi Tanıtacak


Kültür Bakanlığı Türkiye'nin yurtdışı tanıtımında kullanacağı yeni yüzü buldu. Geçtiğimiz yıl Azra Akın ile çalışan bakanlık bu yıl Türkiye'nin tanıtım afişlerinde kullanacağı yeni yüz olarak Tuba Büyüküstün'de karar kıldı.
Türkiye'nin yurtdışı tanıtımı için yeni bir kampanyaya hazırlanan Kültür ve Turizm Bakanlığı bu kampanyada kullanacağı ye ni yüz olarak Tuba Büyüküstün'ü düşünüyor. Geçen yılki kampanyanın tanıtım yüzü olan Azra akın bu karar uygulanırsa yerini Tuba'ya bırakacak.
1 Ocak 2009 tarihinden itibaren reklam kampanyasına start verecek bakanlığın, Kültür Bakanlığının Tuba'yı seçme nedeni ise bu yıl tanıtım kampanyasının hedefi olarak daha çok Ortadoğu ülkelerinin seçilmiş olması.
Bilindiği gibi Tuba Büyüküstün, son zamanlarda Arap ülkelerinde en çok tanınan ve sevilen isimlerin başında geliyor.

Monday, September 8, 2008

Mahsun sonunda Tuba`yı ikna etti

Tuba Büyüküstün
Mahsun Kırmızıgül, yeni filminde oynatmak için bir süredir Asi dizisinin yıldızı Tuba Büyüküstün`ü ikna etmeye çalışıyordu. Kırmızıgül, sonunda Tuba`yı ikna etti...

Mahsun Kırmızıgül`Güneşi Gördüm` adlı yeni filminde Asi dizisinin yıldızı Tuba Büyüküstün`e rol vermek istiyordu. Tuba ise buna direniyordu. Posta`nın haberine göre, sonunda kazanan Mahsun oldu ve Tuba `evet` dedi. Çekimler gelecek ay başlıyor.

Tuba Büyüküstün Evlilik Hazırlığı Yapıyor


Kanal D’de yayınlanan ‘Asi’nin güzel oyuncusu Tuba Büyüküstün, Vatan’ın haberine göre dizide öz kardeşi Aslan’ı oynayan Saygın Soysal’la aşk yaşıyor.

Büyüküstün daha önce ’Ihlamurlar Altında’ dizisindeki rol arkadaşı Bülent İnal ile 2 yıl süren bir birliktelik yaşamış, ardından da Hatırla Sevgili’de rol alan Okan Yalabık’la birlikte olmuştu.

Tuba’nın yeni aşkı da Hatırla Sevgili’nin ilk bölümlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın gençliğini canlandırmıştı. İlişkisiyle ilgili “Çok aşığım” diyen Tuba’nın sevgilisiyle evlilik hazırlıkları yaptığı konuşuluyor.

Sunday, September 7, 2008

Tuba Büyüküstün 2008'in En Seksi Yıldızı

Bir erkek dergisinin düzenlediği ankette 2008`in en seksi kadını seçilen Asi dizisinin yıldızı Tuba Büyüküstün, yeni sezon öncesi enerji toplamak için Bodrum`a gitti. ...

Son yıllarda televizyon ve sinema dünyasına katılan en popüler sanatçı olan Büyüküstün, çok fazla ortalıkta görünmesede, hayran kitlesi hergeçen gün artıyor. son olarak en seksi kadın seçilen Tuba Büyüküstün, Bodrum'da, güneşlenirken, erkeklerin ilgi odağı oldu.

Thursday, September 4, 2008

Tuba'nın Şöhreti Gittikçe Büyüyor

"Asi" dizisinin başrol oyuncusu Tuğba Büyüküstün, Arap ülkelerinde de popüler olmaya başladı.

Bu durumu fark eden, toplam 24 farklı ülkeye yayın yapan Arap televizyon kanalı MBC, Büyüküstün'le canlı bağlantı kurdu. Programa İstanbul'dan katılan genç oyuncu, 7 dakika boyunca Dubai ve Suudi Arabistan'daki sunucuların sorularını yanıtladı, Asi dizisinde kendisini Arapça seslendiren kadınla tanıştırıldı.

Tuesday, September 2, 2008

Google Chrome Beta

Google'ın yeni browser'ı Google Chroem Beta'yı hemen indirip denemek isteyenler hemen tıklayın....

Monday, September 1, 2008

Tuba'nın Annesi Gazoz'a İlaçtan Korkuyor...

Tuba'nın annesi gazoza ilaçtan korkuyor. Bikinili görüntüleriyle yaza damga vuran Tuba Büyüküstün, annesinin gazozuna ilaç atılmasından korktuğunu, babasının öpüşme sahnelerini izlemediğini söyledi. Bikinili görüntüleriyle yaza damga vuran Tuba Büyüküstün, annesinin gazozuna ilaç atılmasından korktuğunu, babasının öpüşme sahnelerini izlemediğini söyledi. "Babam 'Çemberimde Gül Oya' dizisindeki öpüşme sahnemin ekrana geleceğini hissedince ekrana bakmadı. Biliyorsunuz oyunculuk dünyasıyla ilgili çok acayip öyküler anlatıyorlar. Annem gazozuma ilaç atılmasından korkuyor. Hâlâ bir yere gideceğim zaman, 'Açıktan, bardakta gelen bir şeyi sakın içme, kapalı kutudaysa iç' der. 'Aman anne abartma, o eskidendi' diyorum ama yine de dikkat ediyorum. "Haftalardır herkesin konuştuğu, Katar Emiri’nin bile hayran olduğu Tuba Büyüküstün’ü daha yakından tanımak istiyoruz... 1982, İstanbul doğumluyum ve Yengeç burcuyum. Tek çocuğum. Annem bankada memurdu, emekli oldu. Babam ise elektronik mühendisi ve kendi işini yapıyor. Ben çok içe dönük, sessiz, utangaç, hiç konuşmayan bir çocuktum. Annemle babam hep çalıştığı için tek başıma her şeyimi yapabilmeyi beceren birisiyim. Yalnızlıktan asla sıkılmam ve korkmam. Mesela bir kafeye gider, tek başıma saatlerce oturur, yemeğimi yer, kitabımı okuyabilirim. Bu durum zaman zaman soğukluk, ukalalık, yabanilik, asosyallik gibi algılanıyor. Ama hayır, ben böyle büyüdüm, böyle yetiştim. Çocukken de bu kadar güzel miydiniz? Öyle diyorlar... (Gülüyor)Peki... Bu kadar ürkek, çekingen, kendi dünyasında yaşayan bir genç kız, ilk aşkı, ilk heyecanı nasıl yaşadı? Erkek arkadaşınız size ulaşmak için epey zorlanmıştır herhalde...Öyle, çok uğraştı. Ben de hoşlanıyordum ama bunu asla söyleyemiyordum. Onun haricinde benim hoşlanmadığım, ama benden hoşlananlar olunca da kaçardım. Saklanırdım yani. Nasıl yani? Teneffüslerde beni görmesinler diye, sınıflarda saklanırdım. Çünkü rahat bırakmıyorlardı. Ben de beni görmesinler, onlarla konuşmak zorunda kalmayayım diye, köşe bucak saklanıyordum. Neyse, ilk aşkımı anlatayım... Tabii ki çok güzeldi. Dediğiniz gibi onu zorladığımı düşünüyorum. Çünkü tanışıp, flört etmemiz tam bir yıl sürmüştü. Hala bu kadar zor musunuz? Yok, değilim. (Gülüyor) 14 yaşında aşık oldum ben. Tam, üç yıl sürdü. Duygusal anlamda şu anda yaşadığım ilişkilerden çok farklı olmayan bir ilişkiydi. 14 yaşındaki bir kız, sonuçta bir çocuktur ama ben çok olgundum. Erkek arkadaşım da öyleydi. O yüzden iki çocuğun yaşadığı basit bir şey değildi bizim duygusallığımız. Hálá kendisiyle görüşürüm. Çok özel bir flörttü. Başarılı bir öğrenci miydiniz?Canım isterse çok başarılı oluyordum, istemezse de kendimi hiç zorlamıyordum. Öyle okul birinciliklerim falan yoktur. İnişli-çıkışlı bir öğrenim hayatım oldu. Meslek olarak hedefiniz neydi? Genetik bilimci olmak istiyordum. Ama lise ikinci sınıfta endüstri ürünleri tasarımı okumak istedim. Üçüncü sınıfta ise güzel sanatlar okumaya karar verdim. Birden bire resim kurslarına gittim. Önce resim, ardından da heykel okumak istedim. Baktım Mimar Sinan Üniversitesi’nde sahne, dekor, kostüm tasarımlarının hepsi var, sınavlara girdim. Yüksek bir puan da aldım. İşletme okuyabilirdim ya da başka bir şey ama hiçbirini istemedim. Çünkü oturarak çalışacağım bir iş istemiyordum. Ve bir şekilde ailemi de ikna ederek güzel sanatlarda okumaya başladım. Çok da mutlu oldum. Çünkü Mimar Sinan’a girdikten sonra o utangaçlığı üzerimden atabildim, insanlarla iletişim kurabildim. Lise bitip, Mimar Sinan’a girene kadar o çekingenliği üzerimden atamamıştım. Hala da tam atmış değilim. Hiçbir zaman öyle rahat olamadım... Bu durum sizde sıkıntı yaratmıyor mu? Yok, hayır. Benden çok, çevremde sıkıntı yaratıyor. Çünkü insanlar benimle iletişim kurmakta çok zorlanıyor. Yoksa kendimi güvende hissettikten sonra ya da karşımdakinin samimiyetine inandıktan sonra her şey farklı oluyor tabii ki. Sadece tanışma, tanıma faslı zordur benim hayatımda, o kadar. Bakın ben kızlarla okul koridorlarında dedikodu yapmak ya da erkekleri çekiştirmek yerine, sınıfımda oturup kitap okumayı, rıhtımda oturup bir şeyler yazmayı tercih ediyordum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite hayatım boyunca hep böyle oldum. Bu yüzden benim uzun süre kız arkadaşım olmadı. Çünkü onlarla anlaşamadım. Bu, 14 yaşında, adam akıllı bir flört yaşamamdan da kaynaklanıyordu. Onlar liseli erkeklere bakıp hayran olurken, benim üç yıldır süren düzenli bir flörtüm vardı. Dolayısıyla bu durum, onların anlayamadığı ve kabul edemediği bir şeydi. Hepsinin yaşamak, ulaşmak istediği, benim için normal bir şeydi. Kısacası onların konuştukları şeyler, bana komik geliyordu. Çok uzun süre adapte olamadım. Bu yüzden kızlarla arkadaşlık yapmaya başlamam, üniversite üçüncü sınıfta olmuştur. 'BABAM ÖPÜŞME SAHNEME BAKAMADI'Peki oyuncu olmak nereden çıktı? Mimar Sinan’a kayıt olmaya gittiğim gün, okulda katalog çekimi vardı. Fotoğrafları da Cemil Ağacıkoğlu çekiyordu. Ben okulda dolaşırken Cemil Bey yanıma geldi ve fotoğraflarımı çekmek istediği söyledi. Ben de poz vermeyi, fotoğraf çektirmeyi falan hiç sevmem. Öyle ki, benim 13 yaşından sonra doğru düzgün hiç fotoğrafım yoktur. Sevmiyorum... Neyse, istemediğimi söylerken beni bir şekilde kandırdılar ve bir anda kendimi objektifin karşısında buldum. Cemil Ağabey, birkaç kare fotoğraf çekti ve bu fotoğrafları stüdyosuna koydu. Bir gün bir saat firması fotoğraflarımı görmüş ve çok beğenmiş. O firmanın bir yıl boyunca Türkiye kataloğunu çektim. Sonra İsviçre’de iki yıl çalıştım, yüzleri oldum. İlk paramı bu şekilde kazandım. Hayatımda çok spontane gelişmiş bir şeydir bu. Sonra tesadüfen Gaye Sökmen’le tanıştım ve onunla çalışmaya başladım. Ondan sonra da birkaç reklam filmi çektim. Tomris Giritlioğlu bu reklam filmlerinden birinde beni görüp beğenmiş ve bana "Çemberimde Gül Oya" dizisinde oynamam için teklif getirdi. Ben "Oynayamam, yapamam, okulum var" falan derken, çalışmaya başladık. Sonra da devamı geldi... Bu durum çok ilginç... Fotoğraf çektirmekten hoşlanmayan, ön planda olmayı çok fazla sevmeyen bir genç kız, bir anda kalabalığa ve bambaşka bir dünyaya giriyor. Kendinizdeki bu değişim sizi de şaşırtmıştır herhalde.Yo, hayır. Çünkü hayatımda her şey çok yavaş oldu. Ben bir şeyleri zorlamadım. İşler bana geldi. Ve sakin geldi... Ayrıca benim için ’olsa da olur, olmasa da’ işlerdi bunlar. O yüzden bir değişim yaşamadım. Lise ya da üniversite yıllarında magazin ve sanat dünyası için ne düşünürdünüz? Hiç ilgim olmamıştır. Aldığım eğitim olarak başka insanların hayatına hiç merakım olmadı. Ben ne oyuncuları takip ederdim, ne de magazini... Mesela hayatım boyunca odama hiç poster astığımı bilmem. Fanatik derecesinde hayranı olduğum kimse olmadı. Yakışıklı birisinin resmini falan da hiç asmamışımdır. Ergenliğe girdiğim dönemde bir erkek arkadaşım olduğu için, hiç bu gibi konulara ilgim olmadı. İlk kez "Çemberimde Gül Oya" dizisinde öpüştünüz... Çok gerildiniz mi? Evet, çok gerildim. Çünkü bir ay önce babamla konuşmuştum ve böyle bir sahne olmayacağından söz etmiştim. Ama beşinci bölümde böyle bir sahneyle karşılaştım. Doğal olarak çok gerildim ve o sahne, öpüşme sahnesi de olamadı. Bazen seyrediyorum, olmamış... Oyun olarak güzel olmuş. Ama ailemle ilgili tedirginliğim oraya çok güzel yansımış! Babam seyredene kadar böyle bir sahne olduğunu bilmiyordu. O da televizyonda izledi. İzledi derken, o sahnenin olduğunu hissedince ekrana bakmadı. Benim için bu dizi çok iyi bir deneyimdi. Eğer ilk işim "Çemberimde Gül Oya" olmasaydı, ben hálá bu işi yapıyor olmazdım. Ekip, yönetmen çok iyiydi. Her açıdan bir okul oldu benim için bu dizi. Tabii ki çok zor anlar yaşadım. "Ben oyunculuk okumadım, benim burada ne işim var, burada olmaya hakkım yok" diye sorguladığım anlar oldu. Bunları yaşamak zordu. Çok koptuğum anlar oldu. Ama bir şekilde atlattık. Yanınızda kim vardı bu dönemlerinizde, kimler size destek verdi? Şerif Sezer ve Çağan Irmak... Ama eğer ben bu işi yapamayacağımı anlasaydım ya da bana ait olmadığını hissetseydim, hemen bırakırdım. Benim yaşadığım şeyler, insanlar, durumlar, olaylar bana ait olmalı. Bana ait olmadığını hissettiğim an, artıları var diye o işe devam etmem. Bu bana haksızlık olur.' Annem hala "Bardakta gelen bir şeyi sakın içme" diyor'"Ihlamurlar Altında" dizisinin ikinci sezonun başında oyuncu olmaya karar vermişsiniz. Neden bu kararı bu kadar geç verdiniz?Okurken reklam çekimi yaparak da para kazandığım için, oyunculuk benim için hobi gibiydi. Bu hobi mantığı bende uzun süre devam etti. "Bu işi bir gün bırakacağım, okuduğum mesleği yapacağım" derdim... Ama oyunculuğu çok sevdim. Kameranın tuhaf bir büyüsü var... Ailenizin tepkisi ne oldu bu kararınız karşısında? Çok tedirgin oldular. Hayatım boyunca sanırım hep onları tedirgin ettim. Biliyorsunuz bu dünya ile ilgili çok acayip hikáyeler var. Dolayısıyla bir anne-babanın tedirgin olmaması çok zor. "Gazozuna ilaç atarlar, dikkat et" uyarılarını çok almışsınızdır o zaman...Evet! Annem hálá bir yere gideceğim zaman, "Açıktan, bardakta gelen bir şeyi sakın içme, kapalı kutudaysa iç" der. "Aman anne abartma, o eskidendi" diyorum ama yine de dikkat ediyorum. Sürekli tetikteydiler ama bana çok güvendiler. Ve güvenli ortamda çalıştığımı anlayınca da rahatladılar. MSN sayfasında yaıyınlanan ropörtajın aslı için tıklayın...