Pages

Tuesday, April 23, 2013

Sosyetemde Yeni Akım : Bilinçli Tüketim

Sosyetemin kadınları için kemikleşmiş bir intiba vardır. Her giydiklerine binlerce dolar bayılırlar ve bir giydiklerini de bir daha giymezler diye..Çünkü görünen gerçekten de budur. Her davet artık kolaylıkla resmedildiği için bakıldığında tanınmış birini aynı kıyafetle görmek cidden zordur. Ama biliyorum ki çoğu sezonun en bilinen parçası olsa bile medyanın olmadığı yerlerde kıyafetlerini defalarca giyerler. Mesela Elif Dürüst 'ün yıllar sonra Dolce&Gabbana elbisesini değerlendirmesi ne kadar hoşumuza gitmişti. Aynı şekilde Etel Baler 'in geçtiğimiz ay 10 yıllık Tom Ford 'lu Gucci dönemindeki sandaletlerini giymesi, 70 'lerde üretimine son verilen Hermes Lydie kullanması adeta moda zamansızdır der gibi. Ayşe Kucuroğlu 'nda da aynı yaklaşımı görüyorum. Bir elbisesini defalarca hem de medyanın olduğu davetlerde giymekten kaçınmaz. Herşeyi hızlı ve acımasızca tükettiğimiz bu dönemde böylesi örnekleri görmek pek hoşuma gidiyor. Çünkü şiddetle moda sezonluk değil zamansız olmalıdır diye düşünenlerdenim. Elbette yeni sezon parçalarını gördüm mü deliriyorum ama aldığı malın ve verdiği paranın değerini bilenleri de gördüğüme memnun oluyorum. 

Şimdi bu kadar uzun giriş nerden çıktı diyorsunuzdur. Çünkü gardrop konusunda birçoğumuzun rüyalarını süsleyen Feryal Gülman 'da da aynı yaklaşımı görmeye başladım da ondan. Malum Feryal Gülman 'ın tümü değil sadece tek sezonluk gardrobu bile eminim birçoklarımızı delirtecek güçtedir :) Bir giydiğini aslında birçok kez giyer ama genellikle eş dost davetlerinde tercih ederdi. Şimdiyse medyanın önüne rahatlıkla çıkmaya başladı.


İlk Celine marka puantiyeli pantolonu ve beyaz bluzunu şubat ayında  giydiğini görmüştüm ve davetten resimleri HT Kulup 'te yayınlandı. Ardından aynı kombini nisan aynında başka bir davette gördüm. Durun daha bitmedi.


Chanel 'in ilkbahar yaz 2013 koleksiyonundan elbisesini arka arkaya 3 farklı günde 3 farklı davette giydi ve resmedildi. Bu sefer Celine kombini gibi birebir değil her defasında elbisesini farklı tarzda aksesuarlarla eşleştirerek değerlendirdi. Hepsinde de şıklığı yakalamayı bilmiş. Kendisini tebrik ederim.

Bu konuda örnekler ne kadar artarsa bilinçsizce tüketime bir darbe daha vuracağız diye düşünüyorum. Kimbilir daha ne örnekler vardır ama benim aklımda kalanlar bunlar. Eminim sizler bana hatırlatırsanız ya da bilgilendirirsiniz. 

* Hazır sözü açılmışken bir konuya daha değinmek istiyorum. Birkaç gazete haftasonu eklerinde ünlülerin kılık kıyafetlerini ele alıp hem giydiklerinin markalarını hem de fiyatlarını yazmaya başladı. Markalarını yazmaya tamam ama fiyatlarını yazmak son derece yakışıksız. Bu blog içinde bile her post lüks markaları içerir ama gerekmedikçe asla fiyatını yazmam. Çünkü hem ben hoşlaşmıyorum hem de inanmanız zor olabilir ama konu edilen kişilerin çoğu giydiklerinin fiyatları alenen bilinsin istemiyorlar. Üstelik burayı modaya markaya meraklı olanın takip etmesine rağmen. Ama gazete maddi güce bakmazsızın her eve girer her ortamda okunabilir. Ve ne yazık ki akla gelmeyen ya da gelmesi istenmeyen şey ise, bayan x 'in çantasının altına koyulan 3 bin euro etiketli gazete sayfasının bir yerlerde birilerinin soğan ekmeğinin altına örtü olduğu..



UYARI : Bu post ©ModaVeSosyete 'ye aittir. Kullanmak isteyenler kaynak belirtmek zorundadır. Aksi takdirde yasal işlemlere başvurulacaktır.

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.