YAŞININ İYİSİ OL

Size önereceğim bu kitap her yaşın kendine has güzelliği olmasının altını koyu çizgiyle çeken bir kitap. Güzelliğe ve zayıflığa takıntılı bir dönemde yaşadığımız ortada. Bu yüzden bu tarz aklı başında, bilinçli ve deneyimli kalemle yazılmış yayınları ne kadar çok kişi bilir ve okursa o kadar iyi.

Şah Yaycı 'nın mesleğindeki tecrübesi tartışılmaz. Kitabında yazdıklarını birebir kendisine de uyguladığı ortada. Kitabının tanıtımında doğal ve kendinden emin havasıyla çekmiş beyaz Victor&Rolf tulumunu hadi sizlerde benim gibi yaşsız görünmeyi başarabilirsiniz der gibi. 

Hepinize ördek dudaksız, patlak gözsüz günler dilerim ve hemen bu kitabı alıp okumanızı tavsiye ederim. 

9- CADI KAZANI !

 

Takipçilerimle twitter 'da 2 gündür Hande Acar ve dudaklarını tartışıyoruz. Bu 100 arı birden sokmuş gibi görünen dudakları hangi estetikçi yapmış bilmiyorum. Zaten adını bilsem ayan beyan aman sakın bu doktora gitmeyin diye ilan ederdim. Allahtan bilmiyorum. Fakat çevremden biliyorum ki bazen doktor ne kadar yapmayın etmeyin dese de ölümüne ısrarcı ve memnunsuz kadınlar var. Hande Acar 'ın vakası bunlardan biri olabilir. Belki de doktor yapmaması konusunda çok ısrar etti ama Hande Acar dinlemedi. O yüzden doktorunda uyarıları bir yere kadar. Asıl önemli olan bir kadının böyle bir dudakla mutluluk gülücükleri atabiliyor olması ! Görünümünden memnun olmasa kapısına SWAT güçleri bile gelse evden dışarı adımını attıramazdı ! Üstelik bırakın kendini kötü hissetmesini hanımefendi hepimizi salak yerine koyarak tüm suçu zavallı dudak parlatıcısına atmış :)

Sadece dudakla kalsak iyi. Dövme kaşları, takma kirpikleri, göz çevresi badanasıyla yüzünde hiçbir doğallık, tazelik ve gençlik göremiyorum. Halbuki yanlışım yoksa yaşı topu topu 20'lerin sonu 30'ların başı olmalı.

Dudak silikonu yaptırmak isteyenleriniz varsa alın elinize bu resimlerden birini ve estetikçinize aman sakın ha sonra halim böyle olmasın deyin ! Bu açıdan bakarsak Hande Acar 'a nasıl olunmaması gerekir adına mükemmel bir örnek verdiği için teşekkür bile etmeliyiz !