Günün şıklarında bazı isimleri var ki bu başlığa bildiğiniz demir atmış durumdalar. Her giydikleri kusursuz her giydiklerini kendilerine yakıştırmakta ustalar. Bense ağzım açık bu performanı şaşkınlık içinde izliyorum. Ben yazmaktan yoruldum ama hanımefendiler asla yorulmuyorlar. Günde 2-3 davete katılsalar haftada 10-15 farklı kombin. Buna bir de bizim bilmediğimiz basına kapalı olanları da eklersek ortaya takdir edilesi bir yarış çıkıyor diyebiliriz. Tabi gözüme ruhuma güzel gelen hoş bir yarış bu. Ben senden daha şıkım ben bu parçayı senden önce kaptım yarışı. Bu işe böyle bakmazsam bu yazılardan inanın hiçbir keyif alamam :) Hatta kulağıma öyle enteresan hikayeler geliyor ki sizle paylaşmam lazım. İsim vermek istemiyorum o yüzden çook bilindik mağazalardan birinde diyelim, bendeniz ciddi bir sorun olmaya başlamışım :)) Giyilen kıyafetlere markalarıyla yer verdiğim geniş şekilde ele aldığım için burda çıkan bir elbiseyi henüz giymeyen hanımlar varsa hemen aldıkları mağazaya koşup kıyafetleri geri veriyorlarmış. Sebep ise bakın bu elbisenin markası şu kişinin üstünde çıktı çok ortaya düştü artık bir daha giyilmez giyersem olmaz 'mış ! Siz benim şimdi abarttığımı sanıyorsunuz ama inanın değil. Şayet 3 farklı isimden aynı hikayeyi duymamış olsaydım ben de sizin gibi düşünürdüm ama gerçeğin ta kendisi :) Ben öyle ortada görünen bir tipte değilim. Hatta bu mağazanın iyi müşterilerinden biriyim ama kimse bu blogun bana ait olduğunu bile bilmez. Nihayetinde amacım şöhret olmak ya da isim yapmak olmadı hiçbir zaman. Hala ilk günkü amacım gayem high fashion 'ı tanıdık bilindik isimlerle yorumlamak, stilleri incelemek ve yeni markalar keşfetmek. Ama ne olursa olsun bu tarz hikayeler kulağıma geldiğinde tuhaf bir ego şişkinliği yaşadığımı da itiraf etmeliyim :) Meğer kapalı kapılar ardında ne fırtınalar koparıyormuşum :)) Gelecek günlerde sosyetemin 2013 ilkbahar-yaz koleksiyonlarından kıyafetlerinin hepsini markalarına göre konu edeceğim. Bu postum sonrası hangi kıyafetler iade edilecek diye tüm antenlerim sonuna kadar açık olacak ona göre :))
Şıklık yarışına hızlı bir giriş yapan Beyza Arslan son zamanlarda ivmeyi epey yükseltti. Arada beğenmediklerim olmuyor değil ama genel anlamda gayet başarılı. Mesela bu kombin benim için 2013 senesinde en şık Beyza Arslan 'ı temsil ediyor. Monokrom kombinlerin en başarılı olanlarından. Çizgili Celine pantolonu, Celine paltosu, MyBestFriends bluzu ve sarı piton Celine çantası, saçının doğallığı ve gözlükleriyle müthiş bir Avrupai şıklık içinde. Keyifle işte budur diyorum ve şımarıkça devamını istiyorum :)
Listeye daha doğrusu bloguma yeni giriş yapan bir isimle karşı karşıyayız. Yeni isimleri görmek konu etmek nasıl keyif verici anlatamam. Valentino elbisesi, Valentino Va Va Voom çantası ve neon sarısı Christian Louboutin 'leri ile Yasemin Masis 'ten tam bir lady chic örneği. Saçının rengi, makyajı ve zarif havasıyla dört dörtlük bir şıklık. Yasemin Masis 'i daha sık görmek dileğiyle.
Begüm Şen malum aksesuar seçiminde her daim beni göbeğimin orta yerinden çatlatanlardan. Ayakkabı zevklerimiz çok örtüşüyor ama ne yalan diyim bu Manolo Blahnik 'leri ilk gördüğümde beğenmemiştim. Ama Begüm Şen 'in kombiniyle bayıldım. Sıradışı modeli öyle güzel kombinlemiş ki hayran kaldım. Dior deri kabanı, Chanel elbisesi, Louis Vuitton çantasıyla, saçı, makyajı ama en önemlisi vücut diliyle kusursuz bir şekilde yorumlamış.
Bir diğer şık Begüm Şen ise Ankara 'da bir mağaza açılışından geliyor. Üstünde Beymen Academia 'dan Alaia çizgisini çok anımsatan bir elbise var. Yüzündeki yorgun ifade çok belirgin. Bunun dışında elbiseyi bir mankene giydirmeye gerek yok işte Begüm Şen giymiş yeter :) Takıları çok hoş. Celine çantası ve bu sezon sık sık göreceğimiz hatta şimdiden 2 kişide daha gördüğüm Saint Lauren stilettolarıyla dört dörtlük bir şıklık içinde.
Feryal Gülman kalem gibi hatlarına çok yakışan bir Peter Piletto peplum bluz seçip altına siyah kalem etek giymiş. Tek kelimeyle kusursuz !
Arzu Sabancı 2 kıyafetiyle de şıklar listemde. İlk kıyafetinde başrol silikonla taşı enfes bir şekilde buluşturan Ek Thongprasert tasarımı kolyeye ait. Colette 'te tasarımlarını gördüğümden beri özel bir ilgim var bu markaya. Tek kelimeyle muhteşem. Arzu Sabancı da kolyeyi oturmuş olan klasik tarzına güzel zarif bir şekilde yorumlamış.
İkinci kıyafetinde ise birçok başrol var :) Mesela yeni sezonun en sıkı parçalarından Proenza Schouler ceketi bunlardan ilki. Celine Trapeze çantası ise ikincisi. Bu renk çantaya aynı renkten stiletto seçimini bile sevdim. Arka fon renkleri bile uyumlu :) Çok başarılı, rengarenk ışıl ışıl bir şıklık.
Banu Çarmıklı 'nın en güzel tonlardaki uçuk pembe elbisesi ve ceketine hayran kaldım. Kumaşın ve dikimin kalitesi mum gibi duruşundan belli oluyor. Degrade tonlarda Chanel çanta seçimi ise birinci sınıf. Chanel 'lere o kadar da karşı değilmişim değil mi :) Pekala uygun bir kıyafetle en doğru seçim olabiliyormuş :)
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.