Pages

Gornji oglas

Saturday, March 30, 2013

Hangisi Zor Sen Söyle!..

Sertap Erener'in "İyileşiyorum" adlı şarkısı buaralar dinlediklerim arasında..
Bu kez sizin için gelsin !


Hangisi zor,sen söyle?

Anlamayı 'seçmek', anlamaya çalışmak bile güzeldi benim için..Diğer taraftan bakabilmek, rahatlıkla pencere değiştirebilmek konusunda üstüme yoktu hem. Öyle bir empati yeteneğim vardı ki, fiziki acını bile anlatsan hissedebiliyordum.. Hak vermek kolaydı benim için. "Ama sonuçta, onun da yaşadıklarını düşününce..."diye başlayan cümlelerle, kendi derdimi unutuyordum çoğu zaman. Bu yaptığım kendime övgü değil,yanlış anlama. Kendine zarar veriyor insan bu şekilde çünkü. Sabır taşı olsa çatlıyor. Pes etmiyorsun ama biliyor musun? Toparlanıyorsun. Yılmıyorsun yani,tekrar tekrar güvenebiliyorsun! 'Anlamaya' ara vermeden , hatta tecrübeyle orantılı daha da güçlendirerek devam ediyorsun.. Gözünden bile anlıyorsun belki,ama 'olgunlukla' karşılıyorsun.. Fazlası zarar işte görüyorsun ya. Ama sen bunları da anlamıyorsun..Anlamak istemediğin için. Biliyorum..Şimdi sen söyle hadi! Sen cevap ver:

Kalmak mı zor, kalkmak mı?
Aşmak mı zor, yoksa aşkı yaşamak mı?
Başlamak mı,başla(ya)mamak-yerinde durmak mı?
Yalnız kalmak mı, yanlış yapmak mı?
Sevmek mi zor şimdi yeniden,yoksa sev-iş-mek mi?
Unutmak mı daha zor,yoksa unutulmak mı  ?
Alışmak mı , alışkanlıklardan kurtulmak mı?

Her şey geçiyor bir şekilde. Evet.. 'Zaman' her şeyi silip süpürüyor. Anılar kalıyor elbet geriye ama, dokunmuyor artık. Acıtmıyor , yaralar zamanla kayboluyor biliyorum. Ama benim için asıl önemli olan o 'zamanın' nasıl 'geçtiği' . Evet, geçiyor işte geçmesine de..NASIL?
Bir dahaki sefere atacağım her adımı, vereceğim her tepkiyi, alacağım her kararı oluşturan zaten yaşadıklarım değil mi? Yani beni ben yapanlar hani... Seviyorum ben onları. Hiç birinden pişman olmadan, sindiriyorum yavaş yavaş. İyiki diyorum.İyiki yaşamışım sizi..

Şimdi yenilenip, o eski kabuğu üzerimden atma zamanı..Hasat mevsimi yani!..Bahar da geldi.. Güneş ışınları daha bir mutlu yapar insanı değil mi?.. Her karanlığın ardından, yeniden aydınlanır etraf!İşte zaman o zaman .. Enerji de tavan! Ama sabırsızlık yok.. Acele etmeden,sağlam olacak adımlarım bu kez. Kendim için kendi hayatım için aldım kazmayı küreği elime şimdi... Önce kendi hayallerimi koydum ilk sıraya. BEN varım şimdi. İlk önce 'ben'. Herkes kendi acısını çekecek, çekebilir çünkü. Hani kaldırabileceği kadar yük verilir ya insana. E ozaman "onlara yazıııık,bana bir şey olmaz; onlar halledemez,ama ben bir şekilde atlatırım" demek yok artık. Taşımak yok gereksiz. Bundan böyle, gerektiği kadar her şey, hak ettiği kadar yani!

Yüzlerce soru var şimdi kafamda...Bilirsin ya hani..Çok sorarım, çok çok düşünür, bir o kadar da yazarım. Rahatlarım yazdıkça..Paylaşırım.Saklamam içimde,söylerim olduğu gibi..Sana da yazıyorum. Ama hemen siliyorum. Yani... Artık seni 'de' siliyorum "diğerleri gibi"...
'İyileşiyorum'..

Bugün yine  'muzip'liğim üstümde :) 
Bu yazıyı daha önce yazmıştım ama az önce arşivi karıştırırken buldum, ekleyiverdim.

Not: Macaron aşığı olduğumu bilen canım dostlarım yurda dönerken bana sürpriz yapmışlar ! 
Kutuda biraz çatlamışlardı ama her şeye rağmen 
afiyetle yediiiim :)





No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.