Lil Wayne - Mirrors ft. Bruno Mars
Yıllar boyunca kendine saklandığın bir parçan var ruhunda. Arada bir ortaya çıkan , ama üzerini kapattığın. Hem özünü yansıttığı için öyle yaşamak istediğin, hem de toplumsal kurallara uymak için bastırmak zorunda hissettiğin. Acıdığında yüreğin , sözde sarmak için çıkar ortaya. Gerçekten sarar mı , hiç sanmam , daha çok bastırır sanki yaraya. Durmaz kıyıda, baskın çıkar , sokar girdabın içine seni. "Gerçek yüz" denilen şeydir o. Tek başına değildir elbet. Ruhunda ayak izlerini taşıdığın iyi ve güzel ne varsa 'sana' dair, diğer yanda kalp atışlarını duyabildiğin kötü ve çirkin de var. Dedim ya , en çok canın yandığında , gelir yanına. İzin vermeni beklemez, ele geçirir tüm hayatını bir anda. Kızgındır...Onca zaman sessiz kaldığı için hep içine atmıştır. İntikam bürümüştür gözlerini , göremez. Hırslıdır... Şahin gibi dikmiştir gözlerini hedefe. Hızlıdır... Düşünmeden hareket edecek kadar. Yetişemezsin. Her şey bittikten sonra...O çoktan kendi istediklerini aldıktan sonra, senden götürdüğünü fark edersin. Ruhundan bir pay daha almıştır kendine. Kendine düşen hisseleri çoğaltmak için hamlesinde başarılı olmuştur. Yıllarca yavaş yavaş , arada başını çıkara çıkara hazırlanmıştır. Bir günde olmamıştır bunların hepsi. Bir savaş bu kadar kolay kazanılmaz , değil mi?
Kendi içinde büyük bir savaş...Galip olan var mı peki? Her iki yolun başında da sen varsan eğer? Her iki durumda da sen kazanmış olmaz mısın? Hayır. Çok net değil mi?
Hatalar tekrarlanmadığı müddetçe hatadır ya hani. Bırak anlamı olsun yanlışlarının. Yeter artık , öğren ve terk et çıkmaz sokaklarını. Her defasında bir mahzende kaybetme kendini. Yaşandı bitti üstünü kapatırım geçer deme. Dönemezsin o kadar kolay değil geriye... Hatırlasana , aynı nehirde iki kez yıkanamazsın. Yani geri döndüğünde aslında dönebilmiş olmazsın. Sen , sen değilsindir artık.
Kalbin kırıldığı zaman kalp kırmak çözüm mü? Üzüldüğün kadar üzmek? Acı çektiğinde gecelerce, aynısını yaşatmak su serpecek mi yüreğine? Biliyorum ağladığın geceleri... Ne kadar soğuk ve dipsiz olduğunu... Biliyorum nasıl üzüldüğünü. Anlıyorum seni. Mutluluk bir seçimdir , evet. Onu seçemediğin anların geldiğini , gayret edecek gücünün tükendiği sabahları biliyorum. Yalnız değildin hiçbirinde... Seninle aynı anda içine kapanan, aynı anda küsen dünyaya, aynı anda intikam için söz veren, aynı anda hıçkırıklarını yastığında gizleyenler vardı... Tek olmamak için yaptığın yanlışlarda bile , tek değildin aslında. Şuan kızıyorsun bana hissediyorum. Hayır diyorsun, hayır bunların hiçbirini ben istemedim. Bunların hiçbirini ben haketmedim... Sana sesleniyorum o halde , bir kere daha dinle beni:
İçinde senin istediğin kadar güç var. Yaşadıklarını kendinin seçtiğine inanmıyorsan en azından buna inan. Hangi parçanı susturabileceğini, hangisini özgür bırakabileceğini , neye katlanıp neye katlanamayacağını, ne kadar zayıf ya da güçlü olduğunu...Unutma, tüm bunlara sen karar vereceksin. Hangi topu kurtarıp kurtarmayacağın sana kalmış. Bu bir oyun ve belli kuralları var , haklısın. Ama kale senin...
Yarın yeni bir gün olacak. Oyunu nasıl oynayacaksın?
Naz
Not: Fotodaki resim Burcu İlhan'a ait. Sevgiler :)
Not: Fotodaki resim Burcu İlhan'a ait. Sevgiler :)
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.