Pages

Gornji oglas

Friday, March 9, 2012

Paris 'in Yeni Efendisi Marc Jacobs mu ?

En nihayet Moda Haftaları sona erdi. Bu sefer sizlere Moda Haftalarını analiz edemedim. Tüm suçlu IFW 'dir. Manasızca (evet bunu söylemek acı verici ama hissettiğim tam olarak budur) IFW 'yi herşeyiyle analiz edeceğim derken arka arkaya gelen tüm NY, Milan ve Paris defilelerini kaçırdım. Ama izlemedim sanmayın. Hepsini tek tek izledim, inceledim. Ama ne kolaj hazırlayacak ne de yazı yazacak yeterli zamanı bulamadım. Bu işler çorap söküğü gibidir. Bir kere ucunu kaçırdınmı bir daha yakalayabilmek çok zor. Ama bazı koleksiyonlar var kı bunları es geçmek olmaz. Mesela Paris Moda Haftası 'nda Louis Vuitton 'un F/W 12.13 koleksiyonu.



Kaiser 'ı kalpten götürecek biri varsa sanırım o da Marc Jacobs 'dur :) John Galliano 'nun afaroz edilmesinden sonra büyük bir ihtimalle Karl Lagerfeld artık Paris 'in tek efendisinin kendisi olduğunu düşünmüştür. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ne yazık ki. Marc Jacobs denen bir çılgın son 2 sezondur görsel anlamda öylesine şaşalı defileler yaratmayı başardı ki insan ister istemez bunun ucu nereye kadar gidecek diye düşünmeden edemiyor. 2 dev markanın çekişmesi denizaltılar, uçaklar, saraylar, atlıkarıncalar derken bu seferde Louvre içinde bir tren istasyonunda devam ediyor. Gerçi bu tren istasyonu konseptini John Galliano taa 98/99 koleksiyonunda kullanmıştı. Trenin adı da Diorient Express idi. Lakin sunum birbirlerinden çok farklı. Dior 'un teatral kostümleriyle dekor ne kadar uyumsuzsa Marc Jacobs 'un yarattığı dekor kusursuz bir uyumu temsil ediyor.

Ses, ışık, makyaj, koreografi herşey ama herşey hayranlık uyandırıcı. İnsan bu denli estetik bir sunumla kıyafetlerin güzel olup olmadığını bile düşünemiyor. Acaba Marc Jacobs 'un da istediği bu mu ?!

Defileyi birkaç kere seyrettikten sonra bana düşündürdükleri şunlar oldu ; Koleksiyon New York 'da sunduğu Marc Jacobs Fall 2012 'nin devamı gibi. Aynı silüetler, aynı şapkalar..Sadece LV 'de kullanılan malzemeler daha zengin o kadar. Geniş yaka ceket ve kabanları sevmedim. Şapkalar sinir bozucu çirkinlikte. Belle epoque denemiş ama böylesi biçimsiz olanlarını ilk kez görüyorum. Eteklerin ve elbiselerin hepsi birbirinden güzel. Kullanılan malzemelerin güzelliği hayranlık uyandırıcı. Aksesuarlarda çantalar nefes kesici güzellikte. İlk kez LV 'nin timsah derisine bu kadar ağırlık verdiğini görüyorum. Seyahat çantalarının hepsi birbirinden güzel. Ayakkabılar pek ilgimi çekmedi. Marc Jacobs öyle bir koleksiyon sunmuş ki ne tam sevmedim diyebiliyorum ne de çok sevdim.

Ama bir koleksiyon görsel şovla nasıl zengin bir sunuma sahip olabilir derseniz size şu aralar sadece Marc Jacobs'lu Louis Vuitton 'u örnek gösteririm !


Share

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.