Zaten zayif olan hanımların daha da zayıflamak istemelerine bir türlü anlam verememişimdir. Gülşen bu konuda en son örneğim. Kendisi hatırladığım kadarıyla hiç kilolu olmamıştı. Orantılı ve hoş bir fiziği vardı. Giydiğini yakıştırmasını bilir üstünde de giydikleri gayet hoş dururdu.
Ama ne olduysa Gülşen birden bire Şeyda Coşkun denetiminde rejime giriyor ve kısa sürede ortaya korkuluk misali bir fizikle çıkıveriyor. Ne kadar sağlıklıyım derse desin bazen görünen köy kılavuz istemiyor. Sizi bilemem ama ben kadına fazla kas görüntüsünü yakıştıramıyorum. Hele zayıflıktan çıkan kemikli kollar ve damarlı eller son derece rahatsız edici geliyor. Bir de bunlara kafanın vücuda oranla büyük görünme sorununu ekleyebilirim. Yanaklar çökmüş, çene sivriliği daha artmış. İstediği kadar yağ oranını azaltsın benim gördüğüm hastalıklı bir Gülşen 'dir.
Bu son fotoğrafta dediklerimin hepsini görebilirsiniz. Tabi zayıflamanın dozunu abartınca silikonlar da fazlasıyla göze batar bir hale gelmiş. Orantılı zayıflığı seven ve destekleyen biri olarak bu yeni Gülşen 'i hiçmi hiç sevmedim. Umarım işin dozunu daha da abartmaz da bu halini aratmaz.
Missoni tulumu güzel ama yakıştığını söylemek zor. Ojeleri dikkatimi çekti. Oje modasını pek takip etmediğim için konu hakkında bilgim yok. Bilgi sahibi olan arkadaşlarım yardımcı olsunlar. Son moda böyle midir bilgi sahibi olalım :)
Ve son olarak kendimde dahil herkese sağlıklı bir zayıflık dilerim :)
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.