Metro ile Pigel ya da Anvers durağında iniyorsunuz..
Herkesin girdiği dar yokuşta ilerliyorsunuz ve I love Paris yazılı hediyelik eşya dükkanından
mutlaka bır sey alıyorsunuz :)) Sonra ne mi olacak?
Bu tabloyla karşılaşacaksınız..Tabii ben hariç :)
100den fazla basamak çıkıyoruz yanılmıyorsam..
Her katta ayrı güzel bir manzara..Kalabalık inanılmaz..Her köşebaşında etrafı izleyen turistler..
Çeşme kenarında mola veriyoruz..
Ben diyorum size yaaa..Arkaya veriyorsun yeşili foto mükemmel çıkıyor :))
Sonunda geldik ! Montmartre tepesi ressamlar tepesi olarakta bılınıyor.Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında
portrenizi yapmak isteyen bir çok ressam sizi bekliyor.
Bizi o kadar vaktimiz yok malesef.
Paris manzarası buradan çok güzel..
Gitar çalan birine rastlıyoruz..Herkes etrafına toplanmış..Müzik zamanı!
Sacré-Coeur (Kutsal Kalp) Bazilikası mükemmeldi..1875'te yapılmaya başlanmış ve yapımı
39 yıl sürmüş..Taşların özel olduğu söyleniyor..Islandıkça beyazlaşıyormuş.Bu yüzden yağmurla ıslanmayan kısımlar siyahlaşmış..
İçerideki otomatlardan 2 euro'ya madalyonlar aldık :)
Voila!
Monmartre tepesini yürüyerek gezecek halim kalmadı valla..
Üstelik burası için özel 'minik trenler' var..Kaçırır mıyım bu fırsatı!
Hemen biniyoruz :)
Son bir kare yakalıyorum Sacré-Coeur'den..Hadi bakalım yola devam..
Au Lapin Agile adını taşıyan bu sevimli kabare zamanında Picasso ve diğer ünlü
sanatçıların geldiği bir mekanmış ..
Yaaa ben bayıldım buradaki sokaklara..Özellikle de cafelere..Her yer cıvıl cıvıl..
Boş masa bulmak imkansız gıbı..Herkes bir muhabbet bir kahve..Ohhh..
Şurada oturup ördek yemek vardı diyorum ama trenden inmeden önce Molin Rouge'a gideceğiz ;)
Trenden indikten sonra Moulin Rouge için geçtiğimiz cadde sağlı sollu sex shop kaynıyor..
Hani arada bi cafe olur bi fırın bi ne bileyim kitapçı falan..
Yok öyle bişey :)) Neyseki varıyoruz:
Bu günlük bu kadar ;)
Devamı gelecek..
Naz*
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.